Sevgili değillerdi. Aslında sevgililerdi. Fakat aşk yoktu. İyi vakit geçirirlerdi, sevişirlerdi. Sevişen iki arkadaştı aslında onlar. Mantığa sığmayan, mantıksızlıktan hoşnut olan, aynı zamanda mantıklı olanın bu oldugunu düşünen iki arkadaştı onlar. Derinlerde, çok derinlerde, bunun yanlış oldugunu biliyorlardı. Derinlere inmezlerdi.
Yaralı iki kalbin birbirini tamir ettiği bir ilişkiydi. İlişkiydi,aşk değildi, olamazdı. Sadece ilişkiydi. İki yaralı kalbin birbirini tamir edemeyeceğini bilmezlerdi. Düşünmemeye çalışırlardı. Öyle zannetmekten hoşlanırlardı. İçlerini rahatlattıgını düşünürlerdi, içleri hiç rahat değildi.
Aynılardı. Belki de bu yüzden birbirlerini bu kadar iyi tamamlıyorlardı- Devam etseydi tamamlayabilirlerdi belki de, devam etmedi. Çoğunlukla aynı şeyleri yapmaktan hoşlanırlardı. Ten uyumları, bu kadar iyi olamazdı. Aşk hariç her konuda iyilerdi. Çok kısa bir süre de olsa, güzel bir uyumları vardı.
Bağlanmıyorlar, gerek duymuyorlardı. Bağlanılan her şeyin acı verdiğini daha önce konuşmuşlardı. Bağlanmak istemedikleri için, aşk olamazdı. Halbuki aşk, bağlılık değildi. Aşk, iki ayrı bedende tek ruh olmaktı. Bu bir paradokstu. Paradokslar zordu ve emek isterdi. Emek verecek güçleri yoktu. Halsiz ve bitmişlerdi. İki ayrı bedende tek ruh olmak bile yorucuydu.
Kız,ipleri elinde tutmaya çalıştı. Bir yerde, ipin ucunu kaçırdı. Korkuyordu. Daha çok korktu. Kaçmak istedi. Tekbaşınalığına geri dönmek, karışıklığından kurtulmak istedi. Bağlandığını hissediyordu. 'Bağlanmak yok' demişlerdi. Sözünde duramamıştı. Kendini affedebilmesi için, kaçması gerekiyordu.
Kafasının en karışık olduğu anda, kaçtı. O an, içinden bir ses ''Yanlış yaptın'' dedi. Derinlerde bir yerlerde, pişmandı. Bunu bastırdı. Bastırmak zorundaydı.
Onu tam da o an çok özlemişti. Son bir kez sarılmak istedi, fakat bunu yaparsa, daha da bağlanacağını biliyordu. Bunu da bastırması gerekliydi. Bastırdı.
Oysa aşık olsalardı, herşey daha güzel olabilirdi. Birbirlerine anlattıkları aşk geçmişlerinde, aynı hikayenin iki ayrı başrolü gibilerdi.
''Bağlanmak yok'' demişti. Kendine verdiği sözü tutamamıştı. Bir gün, onun da kendine verdiği sözü tutamamasını dileyerek, gitti. Çünkü içinde bir yerlerde, 'Keşke, aşık olsaydı' vardı. Hep de olacaktı.
Gözde/İçimden Gelen Her Şey
Liked ;)
YanıtlaSilTeşekür ederim :)
Sil