1 Şubat 2012 Çarşamba

Hayal Ürünü Vol.2

                                                         Müzik eşliğinde okuyunuz.


Bir balayı.

Aylardan temmuz ayıydı.

Güneş,tepede,en tepedeydi.Hava çok sıcaktı. Antalyada,ormanlık alanın tam ortasında bir ev vardı. Balayı için orayı seçmişlerdi.
Düğünleri, bir önceki gün,büyük bir kutlama, coşku içinde kutlanmıştı.Herkes oradaydı.Aileleriyle barışmış,kaçmaktan vazgeçmişlerdi. Artık,hiçbir sorun yoktu.

Sadece ''Mutluluk'' vardı.

Hep bunu istemişlerdi. Mutlu olmayı,evlenmeyi ve, sorunsuz bir yaşam sürmeyi...
Sabretmiş,başarmışlardı.Artık,aşkları için savaşmaları gerekmiyordu. Sadece,birbirlerine tüm yaşam boyu ait olmayı istiyorlardı.İstedikleri avuçlarındaydı artık.

Arada sırada plaja inip güneşleniyorlar,denizin keyfini çıkarıyorlardı. Kız,denize girmeyi sevmezdi. Balayı için bir haftalığına tuttukları evin havuzu, onu daha çok cezbetse de, kocası için, onu kırmamak için denize de giriyordu.
Akşama doğru,ormanda yürüyüş yapıyor,temiz havanın tadını çıkarıyorlardı.
Evlerinin oldugu bölge ormanlıktı.Bu yüzden,daha serindi. Ormanlık alandan bir ev seçmelerinin sebebi de buydu.
Ahşap bir evdi. Çok büyük değildi.İki odası vardı. Salonu,iki oda büyüklüğündeydi. Oldukça modern bir salondu. Kalabalık değildi. Köşe koltuk,televizyon ve sehpa vardı. Balayı evleri,kendi evlerine çok benziyordu.Kalabalığı sevmezlerdi.
Mangal yapmayı severlerdi. Her akşam çocuk, mangal yakıyordu.Bu işte ustaydı.Ateşi kendi yakar,etleri kendi pişirirdi. İşine karışılmasından hoşlanmazdı. Salata ve mezeler ise karısındandı.
Bazı geceler bara gider,körkütük sarhoş olana kadar içer,eğlenirlerdi.
Bazı geceler de, sadece birbirlerinin olmak isterlerdi. Saatlerce sevişir,birbirlerine doyamazlardı. Her gece, birbirlerine ilk defa dokunuyormuşçasına tutkuyla sevişirdi onlar.
Ertesi sabah, çocuk çoktan kahvaltıyı hazırlanış olurdu. Bu onun içinden gelirdi. Bir sevgi gösterisi,bir jest değildi.Ama bu, kızı çok mutlu ederdi.

Balayından döndüler ve her günleri, balayı gibi geçti. İki tane kız çocukları oldu.İkizdi bu kızlar. Kıvır kıvır saçları,güneş gibiydi.

''İsimleri ne olsun hayatım?'' dedi Sinan hüzünle.''Boşver. Hayal kurmayalım artık.Uyumak istiyorum.''dedi Sinem.
Ağlıyordu. Ağlıyorlar,birbirlerine belli etmemeye çalışıyorlardı.

Hayal kurmak çok güzeldi,fakat bazen can yakıcı olabılıyordu.Bu noktayı hatırladıklarında çok geç olmuştu...




Gözde/İçimden Gelen Her Şey 

5 yorum:

  1. Bunlar beraber yatıyor ama evli değil mi anlayamadım, balayına gidememişler ondan mı dertliler, çocukları mı olmuyor nedir yani? :)

    YanıtlaSil
  2. Şimdı anlatmak istedigim, birlıkte olmalarina izin verilmeyen iki kisinin hayaliydi aslinda. Fakat tam yansimamis yaziya sanirim:)) Birlikte yasayan ailelerinden kacmak zorunda olan bir cift bunlar. Birgun huzurlu ve sorunsuz yasamayi diliyorlar. Umarim aciklayici olmustur :))

    YanıtlaSil
  3. Bence yazıyı netleştirmeniz gerek. Zira anlatmak istediğiniz şey hakkında en ufak bi' fikir vermiyor yazı. Her şey sorunsuz anlatılıyor, her şey muazzam. Ama sonunda küt diye bi' acıdan bahsetmişsiniz, insan bi' etrafına bakınıyor, ne oldu şimdi diyor. Birlikte olmalarına izin verilmediğiyle ilgili herhangi bir şey, nerede yazıyor misal? Ailelerinden kaçmak zorunda oldukları sonra? Bence yeniden denemelisiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En kısa sürede tekrar deneyeceğim, düşüncelerini paylaştıgın için teşekkürler.

      Sil

İzleyiciler