14 Ocak 2012 Cumartesi

Santral İstanbul


Santral İstanbul'a bugun, arkadaşım Hatice ile gittim. Hatice de ben de sergileri severiz. Fakat bunu daha yenı öğrenme fırsatım oldu, bu ilk birlikte sergiye gidişimiz. 
Birlikte gitmemize neden olan, arkadaşımın eserinin Redbull Yaratıcı Kutular Sergisinde yer almasıydı. 
Hem tüm eserleri ben de görmek istiyordum hem de uzun zamandır sergiye gitmemiştim, güzel bir vesile oldu.


Gelelim, ilk sergimize. 
İlk olarak, Redbull Yaratıcı Kutular Sergisine girdik. Arkadaşımın eseri sergide oldugundan, giriş ücreti vermedik. Bizi buyur ettiler diyebilirim. Santral İstanbul'a giderken bayağı hayaller kurmuş, makarasını yapmıştık zaten -Nasıl ücret ödemem gerekir! Benim içeride eserim var!  Bana müdürünü çağır! , gibi.  (Gülmemiş olabilirsiniz ama o an komikti)





Redbull Hayal Ağacı


Sergide 50 eser var. 26. eser de yukarıda görmüş olduğunuz eser, arkadaşımın eseri. Eserlerin hiç biri, resimlerden bakmakla anlaşılmıyor, yakından gördüğünüzde, 'Oha! bu resimdeki eser mi?' diyesiniz geliyor. Örneğin şuan, resimdeki ağacın üstünde bir ev oldugunu göremiyorsunuz. Bir kapı ve bir penceresi olduğunu göremiyorsunuz. Ben de görememiştim. Bugün dibine kadar girdim, inceledim.


Benmiyim o? Evet ben ve hayal ağacı!


Kızın eseri sergide lütfen dağılalım


Sergide çok beğendiğim diğer eserlerden de bahsetmek istiyorum. Hepsini beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Elbet bir emek söz konusu fakat zevkler tartışılmaz.





Atlı karınca, en beğendiğim eserlerden. Çok emek harcandığı, gecelerce yapılmak için uğraşıldığı açık ve net. Helal olsun diyebilirim.


Haticeciğime selam olsun :D















Beğendiğim eserlerden diğeri. Müzik çalıyor ve kumandasıyla müziği değiştirebiliyorsunuz. Arkasında hafıza kartı girişi var. Çok eğlendim açıkçası bu eserle, ilgi çekici oldugunu söylemek isterim.








Bu sergiden sonra, çok merak ettiğimiz İklim Değişikliği Sergisine gittik. Sergi inanılmaz kaliteli olmuş. Çok para harcandığı her halinden belli oluyor. Bilgilendirici ve eğlenceli bir sergi. 
İçeride ilk bilgisayarlardan biri, ilk çıkan ampuller ne ararsanız var. Nasıl daha az enerji tüketebileceğimizi anlatan ve teşvik eden eserler mevcut. 
Küresel ısınmayı nasıl önleyebiliriz ve bunun için neler yapmalı, bu gibi bütün soruların yanıtları eserlerde ayrı ayrı incelenmiş. Sergiden çıktıgınızda bilgi dolu oldugunuzu hissediyorsunuz.
Aynı zamanda, atladıkları bır nokta olup olmadıgını da öğrenmek için not yazıp, panoya iliştirebileceğiniz bir bölüm de yapmışlar. Notumu yazdım ve ben de iliştirdim panoya. 



Bu da yaşlı bir ağaçtan bir dilim. Üstündeki büyüteci kaydırarak ağacı daha yakından inceleyebiliyosunuz. Tıpkı bir nakış gibi, her santimi. Özenle dokunmuş gibi.

Şöfeer Hatice

Sergi çıkışına geldiğinizde, maket bir otobüsle karşılaşıyorsunuz. Hatice ile nasıl eğlendik sormayın. Bir ben şöför oldum, bir o şöför oldu. Sonra da ben yolcu oldum.


Boş otobüste ayakta giden Türk insanı


Otobüs ne alaka? diye soruyorsanız, toplu taşıma araçlarını kullanmanın daha az çevre kirliliğine yol açmasından yola çıkılmış. Hem mantıklı olmuş, hem de eğlenceli olmuş. Ben sevdim.




Santral İstanbul, beklentilerin çok çok üstünde bir yer. Bir günde tüm aktivitelerini tamamlayamayacağınız, en az iki gününüzü ayırmanız gereken bir yer. Biz bir günde sadece sergileri gezebildik. Elektrik santraline bile giremedik, süper dekore edilmiş cafede yemek bile yiyemedik. Başka bir gün tekrar gidip kalanları halletmeyi düşünüyoruz.


Santral İstanbulu sevdim. Gitmenizi tavsiye ederim. Üstelik Taksim Atatürk Kültür Merkezinin önünden servisleri kalkıyor. Yani, çok zor değil. Öpüyorum.


Gözde/İçimden Gelen Her Şey



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler