Ne diyebilirim, aslında pek fikrim yok.
Bu kadar iyi bir film beklemiyordum. 1957 yapımı olduğu için sıkılıp yarısına gelemeden kapatacağımı düşünmüştüm. Ama o kadar iyi kurgulanmış ki, tam sıkılmaya başladığınız an farklı bir diyalog öne çıkıyor ve her yeni diyalogta ''Evet, kulağa mantıklı geliyor'' diyorsunuz.
Filmi kısaca özetlemem gerekirse, 18 yaşında bir genç babasını öldürme suçuyla yargılanıyor ve suçunun kesinliği için bir 12 kişiden oluşan bir jüri toplanıyor Jürinin 12ye 12 suçlu bulmasıyla çocuk idama mahkum edilecek fakat Jürinin 11'i ilk oylamaya göre çocuğu suçlu buluyor. 8.jüri suçlu bulmadıgından, konu tartışmaya açılıyor.
İnsan hayatının önemli oldugu ve 5 dakika içinde verilmeyecek bir karar oldugunu gerçekten iyi işlemiş bir film.Ayrıca insanların önyargısının kötü kararlar almasındaki en büyük etken oldugunu da gösteriyor. Sadece bir cinayet soruşturulmuyor aslında bu filmde. Önyargının kötülüğü, insan hayatının önemi, objektifliğin zorluğu ve savunduğu düşüncenin zorluklara rağmen arkasında durma gibi bir çok konu işliyor. Kısacası, göründüğü gibi değil,. Birinin anlatmasıyla aktarılmayacak bir film.Çok derin ve bu derinliği kavrayabilmek için izlemek şart. Sadece bir odada geçmesine rağmen oldukça akıcı.
Özellikle nostaljiden hoşlanan kişiler daha çok sevecekler diyebilirim, sonsuz tavsiye ediyorum.
Gözde / İçimden Gelen Her Şey
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder