9 Aralık 2011 Cuma

# Süleymaniye Camii'ne Gittim


1 Aralık günü arkadaşım Serimle birlikte Süleymaniye Camii'ne gittim. Aslında o gün için öyle bir planım yoktu, tamamen tesadüftü.
Serim'in bir arkadaşı mimarlık okuyormuş ve Süleymaniye Camii'nin fotoğrafları gerekiyormuş, bunu Serim'den rica edince de, kıramamış. Şöyle bir baktım da, ne anlatıyorum ben ya? Birazdan aile sırlarını da dökerim ortalıga her halde. Her neyse, Serim bana ''Süleymaniye Camii nerdeya biliyomusun?'' deyince, ben de '' Yakın yaa hemen şurası eminönü varya orda'' diye densizce bir laf ettim. Süleymaniye Camii' ne gitmek için İstanbul'daki neredeyse tüm yokuşları çıkmak gerektiğini bilmeden.
Ben de o gün yine tesadüfen Kadıköy'e gidecektim ve Eminönü'nde sandığım Süleymaniye Camii'ne eşlik edebileceğimi, hem de böylece listemden silebileceğimi söyledim. Hem yönümüz aynıydı, hemde gitmişken ben de görürüm diye düşündüm. 


Yola koyulduk. Tramvaya bindik ve Sirkeci durağında -aptal kafam- indik Benim Süleymaniye Camii olarak bildiğim Yeni Camii'nin önüne gittiğimizde, büyük bir hayal kırıklığı yaşadık, ve bu sırada, tam bir İstanbul cahili olduğumu fark ettim ama çaktırmadım. ''Aaa ben öyle biliyodum yaa, olsun buluruz şimdi, yakındadır herhalde!'' diyerek durumu düzeltmeye çalıştım. 

Bir pastahaneye girdik ve ''Süleymaniye Camii'ne nasıl gidebiliriz acaba?'' diye -Si'den- sorduk.Adam şaşırmış bir ifadeyle bize baktı ve ''Dümdüz gidin ışıklarıdan sola dönün taaa tepede'' diye anlamsız bir tarif yöneltince, ayıp olmasın diye ''Peki, teşekkürler ııııı ışıklardan sola dimi hee anladım hayırlı işler'' diyerek anlamış numarası yaptık.


                                                               Süleymaniye Camii

En azından dümdüz ilerleyeceğimizi anladıgımızdan dümdüz ilerlemeye başladık. İlerlediiik ilerlediikkk ve Bir büfeye sormaya karar verdik. (O gün hayatımda hiç sormadıgım kadar yol sormuş olabilirim, eminim turistler bizden daha az yol soruyorlardır.) Büfedeki amcaya da aynı soruyu yönelttik bir de ne duyalım?! ''Namaza mı gidiyosunuz?'' Hayır amca dedik izah ettik az daha kanka olacaktık ki, muhabbeti kestik ve ışıkları buldugumuz gibi sola döndük ve tırmanmaya başladık. Hayatımda hiç o kadar yokuş çıkmamıştım. Hayatımın en zorlu mücadelesini verdim. Bir yandan kız görmeye aç erkeklerin 'hey yavrum heeyy '' gibi itici havlamaları, bir yandan zorlu mücadelem. Camiiye varmak çok zor oldugundan, iyi bir sevaba girdiğimi de aklımdan geçirmedim değil hani.

Camiiye virajları ala ala, yokuşları tırmana tırmana ve susuzluktan ölmeden vardık. Gerçekten çok muhteşem gözüküyordu. Kurumuş yaprakların yerleri süslediği bahçe, benım boyumun 5678987 katı ağaçlar camiiyi daha da ihtişamlı gösteriyordu. Kapıdaki başörütlerden başımıza örttük,ayakkabılarımızı çıkarttık ve içeri girdik. Ayakkabılarınızın çalınacağından korkmayın, kapıda istemediğiniz kadar kullanılmamış poşet var ve ayakkabılarınızı poşete koyarak içeri girebiliyorsunuz.


                                              Başım kapalıyken ne enteresanım ben öyle








Kubbelerin iç kısmına işlenmiş çiniler, zaten gözünüzü doyurmanıza yetiyor. Tarihi hakkında bilgi vermem gerekirse,Mimar Sinan tarafından Kanuni Sultan Süleyman adına inşa edilmiş.Üstelik,Mimar Sinan'ın kalfalık döneminde yaptırdığı bir yapıtmış. Kalfalık dönemine göre oldukça başarılı, bence gidilip görülmeli.


                                                                                 Süleymaniye Camii



































Bir de dönüş maratonum var tabii. Dönüşte yanlış bir yola saptıgımızı fark edince, bu sefer de dönüş yolunu sormak zorunda kaldık. Adam da, ''şu hanın içinden en alt kata inin'' dedi. Girmez olaydık o hana!!! İçi korku filmlerinden kopmuş gibi, yerler, duvarlar simsiyah, asansörlerın oldugu boşluklarda kapı ve kabin YOK ve en önemlisi her katta şüphelenebileceğiniz cinsten insan var. 

İlk 2 kattan sonra resmen merdivenleri 3er 4er atlaya atlaya indik.Arkamızdan çaycının biri şarkı söyleyerek geliyor falan, herkes ayrı telden anlayacağınız. En sonunda 6789 katlı handan dışarı çıktık. (Han kötüydü falan ama cidden kesitimeydi lan. Bunu da söylemeden geçemicem.) Sonra evli evinee köylü köyüne.



Günlük tadında hoş bir yazı oldugunu düşünüyorum, sevgiler.



Gözde / İçimden Gelen Her Şey

1 yorum:

İzleyiciler